Hapishane kapısı, sanki başka bir çağdan kalma bir kalıntı gibiydi; yüzeyi paslı demir çivilerle kaplıydı.Hester Prynne, gözlerini kısarak parlak güneş ışığına adım attı. O karanlık hücrede öyle uzun süre kalmıştı ki, gün ışığının nasıl bir şey olduğunu neredeyse unutmuştu. Tüm kasaba halk, bu küçük gösteriyi izlemek için pazar yerinde iğne atsan yere düşmeyecek şekilde toplanmıştı.Tavus kuşu gibi kabaran kasaba kahyası, Hester'i teşhir direğine götürdü. Pazar yerinin tam ortasında duran direk, halkı utandırmak için kurulmuş çarpık bir sahne gibiydi.Bakın şimdi, Hester göğsünde kırmızı bir "A" harfi taşıyordu. Bu, onu zina yapan bir kadın olarak damgalayan utanç verici bir işaret olmalıydı. Ancak Hester, maharetli bir nakışçı olarak bunu göz alıcı bir sanat eserine dönüştürmüştü.Hester orada, fırtınaya göğüs geren bir çınar gibi dimdik ve gururlu duruyordu. Gözleri kalabalığı tarıyor, tanıdık yüzleri seçiyordu.Kalabalıktaki bir grup dedikoducu kadın, Hester'in gizli sevgilisinin kim olduğunu öğrenmek için arı kovanı gibi vızıldıyordu. Ama Hester ağzını bıçak açmıyordu.Vali Bellingham ve Rahip John Wilson dahil kasaba yetkilileri, Hester'a gerçeği söylemesi için baskı yapıyordu. İtiraf etmesinin ruhu ve çocuğu için daha iyi olacağını söyleyip duruyorlardı. Ama Hester gözünü bile kırpmadı.Tüm bu olanlar yaşanırken, Hester kalabalığın kenarında gizlenen bir adam fark etti. Adam melez bir görünüme sahipti ve göz göze geldiklerinde Hester'ın içine kurt düştü. Bir hayalet görmüş gibiydi ve bir bakıma görmüştü de. Bu adam, uzun zamandır kayıp olan kocasıydı ve nereden çıktığı belirsizdi.Bu sırada Hester, küçük kızını bu utanç ve yargı denizinde bir can simidi gibi yakınında tutuyordu. Gözlerinde hem meydan okuma hem de çaresizlik ifadesiyle kalabalığa baktı.Güneş yükseldikçe ve saatler ağır aksak geçtikçe kalabalığın öfkesi yavaş yavaş dindi. Bir gösteri için gelmişlerdi ve Hester onlara bir gösteri sunmuştu, ama bekledikleri türden değil.Sonunda her şey bitip Hester hücresine geri götürüldüğünde, kasabada cevaptan çok soru kalmıştı. Gizemli adam kimdi? Hester ve bebeğinin kaderi ne olacaktı?Pazar yerindeki teşhir direği artık boştu ama orada yaşananların yankısı yıllarca kasabada çınlayacaktı.Hapishane kapısı Hester'in arkasından kapanırken, onu nelerin beklediğini düşünmeden edemedi. Önündeki aylar boyunca o nemli ve karanlık hücrenin dünyası olacağını bilmiyordu. Ya küçük Pearl?