John Jasper, Cloisterham Katedrali'nin saygın koro şefiydi.Gündüzleri Jasper, saygınlığın vücut bulmuş haliydi. O görkemli katedrale sanki kendi evine girer gibi adım atar, ayak sesleri asırlık duvarlarda yankılanırdı. Koroyu yönetişi, sanki Royal Albert Hall'da bir orkestra şefiymiş izlenimi verirdi.Ancak güneş batınca, Jasper'ın içinde bir şeyler değişirdi. Düşünceleri kara bulutlar gibi karanlık ve fırtınalı bir hal alırdı. Sebebi mi? Aşk. Hem de öyle sıradan bir aşk değil - insanı içten içe kemiren, çıldırtan türden bir tutku. Peki bu yoğun duyguların hedefi kimdi? Rosa Bud, Jasper'ın yeğeni Edwin Drood'un nişanlısı.Bu yasak aşk, Jasper'ın benliğinde zehir gibi yayılıyordu. Bu durum onu tehlikeli sularda yüzmeye itti. Gizlice Londra'ya kaçar, kendini afyon batakhanelerinin kasvetli atmosferine bırakırdı.Cloisterham'a döndüğünde Jasper, sanki hiçbir şey olmamış gibi davranmaya çalışırdı. Edwin'le sohbet eder, destekleyici amca rolünü oynardı. Dışarıdan bakıldığında her şey normaldi. Ama içinde? Kalbi kıskançlıktan kavruluyordu.Zavallı Rosa ise, Jasper'ın yanındayken tüyleri diken diken olurdu. Jasper'ın bakışları, açlıktan ölmek üzere olan bir adamın ziyafet sofrasına bakışı gibiydi. Rosa bunun nedenini tam olarak çözemese de, Jasper'la ilgili bir şeylerin ters gittiğini hissederdi.Zamanla bu ikili yaşam, Jasper'ı yıpratmaya başladı. Kopma noktasına gelmiş bir lastik gibi gerilmişti. Katedraldeki meslektaşları ufak tefek değişiklikleri fark etmeye başladı - ani bir göz seğirmesi, ilahi kitabını öyle sıkı kavrayış ki parmak eklemleri bembeyaz kesilirdi.Jasper'ın içindeki baskı, patlama noktasına gelen bir yanardağ gibiydi. Özenle inşa ettiği dış cephesi çatlamaya başlıyor, içindeki karmaşanın izleri su yüzüne çıkıyordu.Günler haftalara dönüştükçe, Cloisterham'daki gerilim elle tutulur hale geldi. Jasper'ın içindeki şeytanlar kontrolden çıkmak üzereydi ve herkesin hayatını alt üst etmekle tehdit ediyordu.Jasper'ın hikayesi, görünenin her zaman gerçeği yansıtmadığını hatırlatan bir uyarıydı. En saygın görünüşlerin ardında, en karanlık sırların gizlenebileceğini gösteriyordu.Tam da işler daha da karışamazmış gibi görünürken, kasabaya yeni insanların geldiği haberi yayıldı. Cloisterham'ı daha büyük değişimler bekliyordu ve Jasper'ın dikkatle kurduğu dünya yıkılmanın eşiğindeydi.